Terapi süreçleri var olan yaşam biçimini değiştirmeyi hedefler. Bu değişim bazen duygu, bazen düşünce, bazen davranış bazen de her üç düzeyi de kapsar. Bir durumdan başka bir duruma geçiş, diğer değişle değişim özgürleşme duygusunu tetikler.
Gerçek bir özgürleşme süreci zamanla zorlama ve zorlanmalara sebep olur ki bu durumun kendisi sürekli değişim ihtiyacının oluşmasına sebep olur. Gerçek özgürleşme yapabilirsinin sonucu iken özgürlük yanılsaması yapmalısının sonucudur.
Dolayısıyla terapinin amacı yapmalısının yani -meli, -malının gereğini sağlamak değil, yapabilmenin altyapısını ve koşullarını inşa etmektir ki, bu inşa kişiye terapistten de bağımsız bir değişim sürecini sağlayacaktır.